loader image
Blog - uzmandent.com.tr

Blog

Ağız ve Diş Sağlığınızı Koruyan Mucizevi Besinler

Ağız ve Diş Sağlığınızı Koruyan Mucizevi Besinler Yemek yemek hayatın akışında vazgeçilmez bir aktivite. Ağız ve diş sağlığı konusunda da gün içerisinde aldığımız besinlerin yeri çok büyük. Tükettiğimiz yiyeceklerin ve içeceklerin ise bazıları ağız ve diş sağlığı için yararlı, bazıları ise zararlı olabiliyor. Dişlerimizin dostu olan, diş sağlığı için gerekli besinler ile başlamakta yarar var: Süt ve süt ürünleri Süt ve süt ürünleri içerisindeki kalsiyum, fosfat gibi yararlı minerallerden ötürü ağız, diş ve diş eti sağlığı konusunda en yararlı besinlerdir. Bu sebeple soframızda mutlaka bu ürünlere yer açmamız gerekir. Süt: Sütün kemiklere olan faydasını hepimiz biliyoruz, peki diş eti sağlığına iyi geldiğini biliyor muyuz? İçeriğindeki kalsiyum sebebi süt ile vücudumuzdaki diğer kemikler gibi çene kemiğini de güçlendirir.Günlük diş bakımınızın bir parçası olarak düzenli bir şekilde süt tüketimi diş sağlığınız açısından faydalı olacaktır. Peynir: Günlük hayatta da yararlarını bildiğimiz peynir, bazik bir yapıya sahip olduğu için ağız içinin PH dengesini ayarlamaya yardımcı oluyor, bununla beraber çürüklere karşı mücadele vererek ağzımında yeni çürüklerin oluşmasına engel olan besinlerden bir tanesi. Özellikle içeriğinde şeker bulunan gıdalardan sonra 1 parça peynir tüketmeye dikkat edilmesi gerekir, böylece şekerin dişlerde verdiği zarar bir nebze engellenmiş ve dişlerde oluşabilecek çürüklere karşı bir önlem alınmış olur. Yoğurt: İçeriğinde bolca kalsiyum bulunan yoğurt, ağız ve diş sağlığı konusunda da oldukça yararlı bir besin. Diş etlerinde rahatsızlık bulunan kişilere diş kökleri iltihapları için özellikle önerilir. Yoğurdun içeriğinde bulunan kalsiyum, diş eti rahatsızlıklarından ötürü ortaya çıkan diş sallanmalarını iyileştirme konusunda çok başarılır ve böylece diş kaybı yaşamanızı engellemeye yardımcı olur. Meyve ve Sebzeler Meyve ve sebzeler içeriklerinde yer alan yüksek su miktarı, vitamin ve mineraller dolayısıyla ağız ve diş sağlığı konusunda oldukça fardalı gıdalardır.  Maydonoz: Ağız kokusu konusunda en büyük yardımcınızdır. Soğan, sarımsak gibi ağızda koku bırakan gıdalardan sonra bir miktar maydonoz tüketmek, kokudan kurtulmasınızı sağlayacak ve ağzınızda güzel bir koku bırakacaktır.  Kereviz: Yapısından ötürü kerevizi tüketirken diğer gıdalara kıyasla daha fazla çiğneme işlevinde bulunuruz ve bunun sonucu olarak da daha fazla tükürük salgılanır. Tükürük salgıları çürük oluşmasına ortam sağlayan bakterilerin işlevlerini yitirmelerine yardımcı olur. Ayrıca kereviz gibi lifli besinler diş etlerine masaj yaparak rahatlatır ve diş aralarındaki artıkları temizlemeye yardımcı olur. Kivi: İçerdiği C vitamini sebebiyle bu meyve, C vitamini eksikliğinde ortaya çıkan diş hassasiyetini önlemeye yardımcı olur. Elma: Uzmanların ısırarak yememizi önerdiği elma, sert yapısından ve kabuğundan kaynaklı olarak dişleri güçlendirir ve dişlerin temizlenmesine yardımcı olur. Portakal: Bağ dokusunu güçlendirir, diş etlerinin sağlığını korunmasında ve diş eti iltihabını önlemede etkilidir. İçerdiği florun ile de dişlerin sert yapısına katkıda bulunarak ağız içi asitlerine karşı korur.  Çilek: Çok sevilen çilek de ağız, diş ve diş eti sağlığı konusunda oldukça yararlı bir meyvedir. Yapısında bulunan asitler diş taşlarını temizler ve yenilerinin oluşmasını engellemeye yardımcı olur. Muz: İçeriğinde bulunan yüksek miktarda şeker sebebi ile fazla tüketilmesi zararlı olan bu meyvenin kabuğu dişlerin doğal beyazlığına kavuşması konusunda oldukça şaşırtıcı bir etkiye sahiptir. Diğer Besinler Su: Tükürük dişlerin çürümesine engel olur, bol su tüketmek de tükürük seviyesini arttırarak çürük oluşumunu engellemeye yardımcı olur. Bununla beraber günlük hayatın vazgeçilmezi olan su, ağız içinde biriken gıda artıklarının temizlenmesi konusunda da etkilidir.  Balık: Balıkta bol miktarda bulunan fosfor kemik ve dişlerin temel yapıtaşlarından birisidir. Balıkların içeriklerinde bulunan omega 3 yağları ise diş eti çekilmesini engellemeye yardım olurken, diğer diş eti problemlerini de iyileştirmede etkilidir. Ağız ve diş sağlığı için haftada en az bir kez balık yemenizi öneririz, özellikle çocuklarda diş gelişimini desteklemesi açısında uskumru, somon gibi yağlı balıklar tercih edilmelidir. İçerdiği yüksek D vitamini açısından somon balığı ağız ve diş sağlığı açısından en önemli gıdalardan biri olmaktadır. Kuruyemişler: Kuruyemişlerin içerdiği doğal yağlar diş minesini güçlendirir, çürük oluşumunu azaltır ve dişlerin özellikle çürümlere karşı direncini artırır. Bununla beraber yine bu yağlar dişi kaplar ve bakterilere karşı koruyucu bir tabaka oluşturur.  Yeşil çay: Yeşil çayın içeriğinde yer alan katesin antibakteriyel özelliklidir ve ağız içindeki bakteri tabakasının yok olmasına yardımcı olur. Ayrıca yeşil çayın antioksidan özelliğinden ötürü kansere karşı koruyucu bir görevi vardır ve büyün kanser türleri gibi ağız kanserini önlemeye yardımcıdır.  Yeşil çay da tıpkı maydonoz gibi ağız kokusunu önlemede etkilidir. Bu içerikteki öneriler yalnızca tavsiyedir. Kişiye özel tedavi süreci için mutlaka diş doktorunuza başvurunuz.

Ağız ve Diş Sağlığınızı Koruyan Mucizevi Besinler Read More »

KANAL TEDAVİSİ NEDİR?

KANAL TEDAVİSİ NEDİR? Kanal tedavisinin aşamaları oldukça önemlidir. Bazı noktalara önemle dikkat edilmelidir. Kanal kök tedavisine başlarken ilk önce dişin iç kısmında oluşan bakteriler ve buradaki sinir dokusunun yıkılmasının ardından artıklar ve toksinlerin temizlenmesi gereklidir. Bu temizlik yapılmadan kanal tedavisine başlanması ise vücutta iltihaptan dolayı oluşan reaksiyonla karşılaşılabilir. Kanal kök tedavisi yapılacaksa dişe anestezi uygulanarak kişinin acı hissetmemesi sağlanır. Hastanın dişinde dolgu bulunuyorsa bu dolgular çıkartılır. Dişte çürük varsa çürük dokuda tamamen temizlenir. Bu işlemden sonra kök kanal içerisinde bulunan sinir ve damar dokularının temizlenmesi için ince aletler ile çalışılır. Bu sırada dezenfektanlar yardımı ile diş kökünün içinin temiz tutulması sağlanır. Kök kanal tedavisinde tam olarak kökün uç kısmına ulaşmak için, doğru tedavinin uygulanması için diş röntgeni çekilebilir. Diş hekimi bazen bu işlemler için diş röntgeni istemeyebilir. Röntgen yerine bu tespiti Apekslocater adlı cihazla gerçekleştirebilir. Özellikle gebe bayanları röntgen ışığına maruz bırakmamak açısından bu cihaz kullanılır. Temizleme işlemleri bittikten sonra; tespit sonuçlarına göre diş hekimi, kanalı genişletme ve şekillendirme işlemine başlar. Bu işlem sırasında rotary sistem tekniğinden yararlanılır. İşlem tamamlandıktan sonra; tek seans veya çok seans işlem olacağı belirlenir. Buna göre tedavi planı çıkarılır.

KANAL TEDAVİSİ NEDİR? Read More »

AĞIZ KOKUSUNU İHMAL ETMEYİN

AĞIZ KOKUSUNU İHMAL ETMEYİN Toplumda her 4 kişiden 1’inde görülen ağız kokusu kişilerin sosyal hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Nefesin kokması bu kadar yaygın olmasına rağmen, bu durum utanç verici olarak nitelendirilmektedir. İlk olarak ağız ve nefes kokusunun bir hastalık olmadığının bilinmesi gerekir. Sarımsak, soğan gibi yiyeceklerin tüketilmesi, sindirim sisteminde biriken gazlar ve dildeki bakterilerin oluşturduğu bileşenler sebebiyle ortaya çıkan ağız kokusu tedavi gerektirmez ve dişlerin fırçalanması ile son bulur. Ayrıca sigara içen kişilerde ağız kokusunun da daha fazla görüldüğü unutulmamalıdır. Tüketilen gıdalardan bağımsız olarak ortaya çıkan ağız kokusu ise bir hastalık veya enfeksiyon belirtisi olabilir, bu sebeple göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bunların haricinde ise ağız kokusunun çok büyük bir çoğunluğunun sebebi ağız problemleridir, en büyük nedeni ise dişlerin düzenli fırçalanmaması ve diş ipi kullanılmamasıdır. Ağız sağlığı problemlerinden diş çürükleri ve diş eti iltihaplarında kronik ağız kokusu daha fazla gözlemlenmektedir. Bu durumun ortadan kaldırılması ve altındaki nedenlerin tespiti için mutlaka diş hekiminin ziyaret edilmesi gerekir. Ağız ve diş bakımının düzenli ve diş hekiminin tavsiye ettiği şekilde yapılması durumunda ağız kokusu artık sorun olmaktan çıkacaktır. Ağız ve nefes kokusunun bir diğer nedeni ise diyet veya oruç gibi durumlardan kaynaklanan yetersiz sıvı alımı veya düzenli kullanılan ilaçlar olabilir. Bu durumlar ortadan kalkmasına rağmen hala ağız kokusu problemi devam ediyorsa, ağız kokusunun kulak-burun-boğaz enfeksiyonu, mide rahatsızlığı, akciğer enfeksiyonları, diyabet vs. gibi hastalıklardan kaynaklanabileceği de unutulmamalı ve gerekli sağlık kontrollerinin yapılması gerekmektedir.

AĞIZ KOKUSUNU İHMAL ETMEYİN Read More »

YETİŞKİNLERDE ORTODONTİ TEDAVİSİ

YETİŞKİNLERDE ORTODONTİ TEDAVİSİ Ortodonti dişlerdeki ve çenelerdeki yanlış konumlanmaları teşhis ederek, ortodontik tedaviler ile önlemeye çalışan ve düzelterek daha hoş bir gülümsemeye sahip olmanızı sağlayan diş hekimliği uzmanlık dalıdır. “Ortodonti” kelimesi, Yunanca doğru veya düz ve diş anlamına gelen kelime kökünden gelmektedir. Ortodonti, özellikle çene bölgesinde dişlerin yanlış hizalanmasını ve çapraşıklarını teşhis etmek ve tedavi etmekle ilgilenir. Ortodontik tedavinin yapılmasının, ağız hijyeninin daha iyi olması, diş temizliğinin daha kolay yapılması, net bir şekilde konuşma ve tabiiki daha güzel bir gülümseme gibi birçok avantajı bulunmaktadır. Ortodontik bozukluklar genetik olabilmekle beraber uzun süre biberon ve emzik kullanılması, parmak emme, tırnak yeme gibi alışkanlıklar sebebiyle de olabilir. Ortodontik Tedaviye Kaç Yaşlarında Başlanılması Gerekir? Ortodontik tedaviler yaygın görüşün aksine her yaşta etkilidir, fakat ortodontik tedaviye ne kadar erken yaşta başlanırsa probleme o kadar hızlı yanıt alınmış olur. Bu tedavinin yetişkinlerde yapılamayacağı veya çok uzun süreceği anlamına gelmemektedir. Yetişkinlerde Gözlemlenen Ortodontik Bozukluklar Nelerdir? Yetişkinlerde sıkça görülen ortodontik bozukluklar; çapraşıklık, seyreklik, ön-yan çapraz kapanış, diş gıcırdatmaya bağlı aşınma, seyreklik, diş eti problemleri, gömük ve eksik dişler, açık veya derin kapanış, fırlaklık, alt ve üst çenelerin önde ya da geride olmasıdır diyebiliriz. Tüm bu ortodontik bozuklukların tedavileri her yaşta yapılabilir. Ortodontik tedaviler sadece estetik kaygısı ile yapılmamalıdır, bu tedaviler sonucunda ilerde doğabilecek diş eti hastalıklarının, çene eklemindeki problemlerin engellenmesi, çiğneme rahatlığının sağlanması ve konuşma bozukluğu olan kişilerde bu sorunun giderilmesi de ortodontik tedaviler ile  olmaktadir. Tedavinin başlangıcında sadece 3-5 gün süresince dişlerin harekete direnç göstermeleri nedeniyle ağrı ve sızlama olabilmektedir. 1. veya 2. haftada yanakların ortodontik apareylerden kaynaklı olarak, içlerinde tahriş oluşabilir. Bunların ardından ortodontik tedavinin hiçbir aşamasında benzer rahatsızlıklar yaşanmayacaktır. Çocukla Yetişkinin Ortodontik Tedavisi Arasında Fark Var Mıdır? Normalde çocuklar ile yetişkinler arasında diş hareketi anlamında bir fark yoktur. Ancak diş eti ve dişleri saran kemiğin sağlığının bozulmuş olması, dişleri destekleyen dokuların iyileşme hızlarının yaşla beraber azalması gibi bazı sebeplerden kaynaklı olarak yetişkinlerde ortodontik tedavi zorlaşabilir, bu durumlar yetişkinin ortodontik tedavisini güçleştirebilir. Ayrıca yetişkinlerde ortodontik tedavi sırasında diş hekimlerinin karşılaştığı en büyük zorluk, sosyal çevrede ve iş hayatlarında kişilerin psikolojik anlamda kendilerini olumsuz etkilediğinden ötürü diş telleri takmak istememeleridir. Yetişkinlerde Ortodontik Tedavi Nasıl Yapılır? Hastanın ağzında mevcut olan ortodontik soruna göre, hareketli apareyler, işlevsel apareyler ve sabit apareyler ile tedavi yöntemleri değişebilmektedir. İleri aşamada olmayan daha basit ortodontik problemler, hastanın takıp-çıkararak kullanabileceği lastik hareketli apareyler ile çözülebilmektedir. Bir ortodonti uzmanına başvurmanız halinde, muayene sonrasında size tedaviniz ve süresi hakkında detaylı bilgiyi verecektir. Yetişkinlerde Kullanılan Özel Braket Sistemleri Mevcut Mudur? Geleneksel braketler kullanıldığında, dişlerin yüzeyine yapıştırılan braketlerin içinden geçen tel büyük bir sürtünme kuvveti yaratır, bu sürtünmeden kaynaklı olarak kişinin dişlerini hareket ettirmek için daha fazla fiziksel güç uygulaması gerekir. Ortodontik tedavi sırasında, günümüzde bu sürtünme kuvvetini minimuma indirmek için “kilitli” ya da “kapaklı” braket sistemleri kullanılmaktadır. Bu braket sistemleri, ince ve esnek tellerle kullanılabildikleri için ortodontik tedavi diş eti ve kemik deformasyonu olan kişilerde bile hiçbir dokuya zarar vermeden uygulanabilmektedir. Bu tip braketler geleneksel braketlerin uygulabileceği her koşulda kullanılabilaceği gibi, tedavi süresini 3-6 ay kısaltması, diş çekilmesine gerek olmadan çapraşık dişlere yer açılabilmesi, ortodonti kontrollerinin arasının açılması ve diş kliniği koltuğunda geçirilen süreyi azaltması gibi birçok avantajı da bulunmaktadır.

YETİŞKİNLERDE ORTODONTİ TEDAVİSİ Read More »

DİŞ ÇEKİMİ

DİŞ ÇEKİMİ Diş çekimi günümüz diş hekimliğinde en son düşünülmesi gereken şeydir; ama halk arasında ufacık bir ağrıda bile hemen çektirme eğilimi vardır. Dişler çeşitli sebeplerle, fakat en çok da hasta ısrarı ile çekilir. Apse yapmış, çürüğü büyük dişler ya da şiddetli ağrı yapmış dişlerin hemen çekilmesi gerektiğine inanılır. Kanal tedavisi ya da dolgu yapılarak dişlerinin kurtarılabileceğini hastaya anlatarak ikna etmek çok zordur. Bazen de ikna olmayan hastanın ısrarı sonucu yıllarca ağızda kalabilecek bir diş çekilebilir. Diş çekimine karar vermek gerçek bir hekim için çok zordur. Size de dişlerinizi kolayca teslim etmenizi önermeyiz. Sonuçta çektirmek zorunda kalırsanız da dikkat etmeniz gereken noktalar vardır: 1. Çekim sonrası hekim tarafından çekim yerine yerleştirilen pamuğu ya da gazlı bez tamponu 20-25 dakika sıkıca ısırınız. Bu tampon, çekim boşluğunda kanamayı durdurarak, sağlıklı bir iyileşmeyi gerçekleştirecek olan kan pıhtısının oluşmasını sağlar. Tamponu sık değiştirirseniz pıhtının oluşmasını engellersiniz. Pıhtı, çekim boşluğunu doğal bir tampon gibi kapatacak ve boşluğun ilerde kemik yapıyla dolması için gerekli hazırlığı yapacaktır. 2. Çekim sonrası ağrı olursa aspirin dışında bir ağrı kesici almalısınız. Aspirin, kanı sulandırıcı özelliğinden dolayı kanamayı başlatıp pıhtılaşmaya engel olabilir. Uyuşukluk geçmeye başlarken, şiddetli bir ağrı olabilir. 3. Çekim sonrasındaki 24 saate kadar olan sürede sızıntı şeklindeki hafif kanamalar normaldir. Panik yapmayın. Çekim sonrası yoğun kanama olursa temiz, steril bir pamuk tamponu yarım saat kadar ısırınız. Kanama kesilmez, aynı şiddetle devam ederse hekiminize başvurunuz. 4. Çekim sonrası 24 saat sigara içmeyiniz, alkol kullanmayınız. Bunlar pıhtının kopmasını veya sağlıklı bir şekilde oluşmasını engeller. Sigaraya dayanamıyorsanız, dişlerinizi ısırır pozisyonda, çok derin çekme ve emme hareketi yapmadan bir iki nefes alıp isteğinizi bastıracak kadar içmelisiniz. Çok sıcak ve soğuk gıdalar almayınız. Çünkü bu, pıhtının yerinden kopmasına ve kanamanın tekrar başlamasına neden olabilir. Çekim sonrası ılık ve yumuşak şeyler yenilip içilmelidir. 5. Çekim zor şartlarda, uzun sürede gerçekleşmişse, yani bizim tabirimizle koplikasyonlu bir çekim olmuşsa 8 saat süreyle her saat başı 5-10 dakikada bir dışardan soğuk tatbiki yapmanızda fayda vardır. Bu şekilde şişme ve morarmayı kontrol altına alabilirsiniz. 6. Bazen çekim sırasında kök kırılabilir. Bu durumda kökün boyuna, çekim yerine ve bazı şartlara göre kökün bırakılmasına veya çıkarılmasına hekim karar verir. Hastalar bu durumda kararı hekime bırakmalıdır. Gerekli tedavi yapılarak kökün bırakılması ve 2-3 ay sonra alınması ya da bazı şartlar altında kökün tamamen orda bırakılması gerekebilir. Ne olursa olsun kökün mutlaka çıkarılması mantığıyla hareket ederek hekimi, sizi hırpalamak pahasına, kökleri çıkarmaya zorlarsanız daha tehlikeli sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Bir hekime güvenip gitmişseniz, komplikasyonlar karşısında da bırakın kararları hekiminiz versin. 7. Çekim sonrası dilinizle veya herhangi bir aletle çekim yerini kurcalamayınız, yara iyileşmesini bozmayınız. Diş, kemiğin içinde bulunduğundan çekim sonrası ortaya çıkan kemiği hastalar kök sanarak çıkarmaya, tespit etmeye çalışırlar. Kök kalmışsa hekiminiz zaten sizi uyaracaktır. Emin olmak için çekim sonrası dişinizi görün; ama bu mikrop topunu alıp evinize getirmeyin lütfen. Hastalar kırılmamış kökleri görmelerine rağmen evde dilleriyle kemiği kök sanıp keşfetmeye çalışarak yara iyileşmesini bozarlar. Bu konuda daha bilinçli davranınız. 8. Çekim günü oluşacak ağrılarla onu takip eden günlerde de çekimin durumuna göre hafif ve ağrı kesici ile kesilen ağrılar normaldir; fakat çekimi takip eden günlerde başlayan, gece uykudan kaldıran, ağrı kesicilere rağmen kesilmeyen, diş çekilmemiş gibi oluşan şiddetli ağrılar bize yara yerinin enfekte olması, pıhtının kopması vs. gibi çekim yerinde normal olmayan bir olay olduğunu anlatır. Bu durumda hekime başvurulmalı, gerekli pansuman ve tedavinin yapılması sağlanmalıdır. Hekiminiz ağızda gerekli pansumanı yaparak antibiyotik, ağrı kesici ve ağız hijyeni için gerekli gargarayı verdiğinde hemen bir rahatlama hissedersiniz.

DİŞ ÇEKİMİ Read More »

DİŞLERİNİZİ DÜZENLİ KONTROL ETTİRİN

DİŞLERİNİZİ DÜZENLİ KONTROL ETTİRİN DİŞ HEKİMİ TARAFINDAN DÜZENLİ KONTROL NEDEN ÖNEMLİ? Diş hekimine düzenli olarak gitmek önemlidir çünkü dişlerinizin ve dişetlerinizin sağlığını korumaya yardımcı olurlar. En azından her 6 ayda bir düzenli olarak diş hekiminizi ziyaret etmelisiniz. Ziyaretiniz sırasında neler olacak? Diş hekimi tarafından yapılan düzenli muayeneler iki bölümden oluşur. Bir bölümü kontroldür. Diğer bölümü de temizliktir. Dişlerin Düzenli Kontrolu Diş hekiminiz dişlerinizde çürük başlangıcı olan delikler ve bakteri plağı ya da diş taşı olup olmadığını kontrol eder. Bakteri plağı, şeffaf yapışkan bir bakteri tabakasıdır. Temizlenmezse, sertleşip, diş taşına dönüşebilir. Diş taşı fırçalamayla ya da diş ipiyle temizlenmez. Dişlerinizde bakteri plağı ve diş taşı birikirse, ağız sağlığı problemlerine neden olabilir. Sağlıklı dişler ve dişetleri Sonraki adımda dişetleriniz kontrol edilir. Bu, dişler ile dişetleri arasındaki mesafeyi ölçmeye yarayan özel bir aletle yapılır. Sağlıklı dişetlerinde, boşluklar dardır. Diş eti problemleri görüldüğünde, boşluklar derinleşir. Temizlik Bakteri Plağı ve Diş Taşı Oluşumu Dişleri fırçalamak ve diş ipiyle temizlemek bakteri plağının dişetlerinden temizlenmesine yardımcı olur, ancak diş taşını ev ortamında temizlemeniz mümkün değildir. Temizlik sırasında, diş hekiminiz diş taşını temizlemek için özel aletler kullanır. Bu işleme diş taşı temizliği denir; bakteri plağı ve diş taşı temizlenir. Diş taşı temizliği yapıldıktan sonra, dişler parlatılabilir. Çoğu zaman, bu işlem için pütürlü bir macun kullanılır. Dişlerdeki yüzey lekelerini temizlemeye yardımcı olur. Diş ipi ile temizleme Son aşama diş ipiyle temizlemedir. Diş hekimi, dişleriniz arasındaki alanların temiz olmasını sağlamak için diş ipi ile temizlik yapar.

DİŞLERİNİZİ DÜZENLİ KONTROL ETTİRİN Read More »

İMPLANT DİŞ NEDİR?

İMPLANT DİŞ NEDİR İmplant diş, çeşitli nedenlerle kaybedilen dişlerin yerine çene kemiğine yerleştirilen yapay titanyum diş kökleridir. İmplantlar geleneksel kaplama ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzünüzde doğal bir görünümü de beraberinde getirir. İmplant, rahat ve güvenilir bir uygulamadır. Operasyon lokal anestezi ile hiçbir ağrı ve rahatsızlık duyulmadan yapılabilir. Gerekli durumlarda genel anestezi de uygulanabilir. Ancak şunu unutmamak gerekir, implant uygulanabilmesi için, sağlıklı dişetleri ve implantı destekleyecek yeterli kemik yapısının bulunması şarttır. Diş implantları titanyumdan yapılır. İyi implantların kullanmış oldukları titanyumun saflık oranı neredeyse %99 un üzerindedir ve birincil olarak bu yüzden ikincil olarakta kemik dokunun severek tutunacağı uygun bir yüzey yaratma çabasından dolayı diğer markalardan daha pahalılardır. Günümüzde 2000’in üzerinde dental implant markası türemiştir ancak bu durum insanların vede doktorların implanta karşı olan güvenlerini oldukça sarsmıştır. Uzun yıllardır sektörde olup tamamiyle öncü markalar olan implantların sayıları ise oldukça azdır. Bu markalar tarafından kapsamlı AR-GE çalışmaları sürekli yapılmaktadır. Tüm bunların yanısıra implantı yapan ellerinde en az implantın kalitesi kadar önemli olduğunu unutmamak ve konusunda profesyonelleşmiş kişilere implan yaptırmakta oldukça önemli bir konudur. Kliniğimizde uygulanan ve dünya çapında sektöre yön veren, oldukça popüler implant markalarından birkaç tanesi; İmplant tedavisi rahat ve güvenli bir uygulama mıdır? İmplant tedavileri uzman bir ekip ile tam steril ortamda yapıldığı müddetçe güvenilir ve rahat bir uygulamadır. İmplant tedavilerinin bir ayağını cerrahi işlem oluştururken diğer ayağını protez işlemi oluşturmaktadır. İmplant kimlere uygulanabilir? İmplant tedavisinin başarısı, çene yapısına ve çene kemiğinin yeterliliğine bağlıdır. Yeterli kemik yoğunluğu bulunmayan hastalara yoğunluğun az olduğu bölgelere yapay kemik tozu uygulaması yapılarak implant operasyonları gerçekleştrilmektedir. İmplant tedavileri için üst yaş sınır bulunmamakla birlikte, 18 yaşını doldurmuş yani kemik gelişimini tamamlamış tüm hastalara implant tedavisi uygulanabilir. Ayrıca kontrol edilemeyen diyabet, tansiyon, kan pıhtılaşma sorunu olan ve ileri derecede kalp rahatsızlığı olan kişilere implant operasyonları öncesi hekimlerinden izin almadan operasyonları gerçekleştirilmemektedir. İmplant operasyonu sırasında acı hissedilir mi? İmplant operasyonu sırasında ağız içine yapılacak lokal anestezi sayesinde hasta ağrı ya da acı hissetmemektedir. Operasyon sonrasında hissedilebilecek ağrı ise, günlük hayatta kullanılan herhangi bir ağrı kesici ile geçebilmektedir. İmplant operasyonları genel anestezi altında yapılabilir mi? İmplant operasyonu, hastanın isteği ve durumuna bağlı olarak genel anestezi altında da yapılabilir. İmplantların ağız içine yerleştirilmesi ne kadar sürer? İmplant operasyonunun süresi ağız içine yerleştirilecek, implant sayısına göre değişmekle birlikte, bir implantın yerleştirilme süresi yaklaşık 5-10 dakikadır. Diş çekimi yapıldıktan hemen sonra implant yapılabilir mi? Bu konu ile ilgili 2 farklı uygulama vardır. Çekim yerinde herhangi bir iltihap ya da defekt yok ise, hemen o bölgeye implant yapılabilir. Ancak çekim yerinde herhangi bir defekt var ise, bu bölgeye yapay kemik tozu uygulaması yapılarak yaklaşık 2 ay kadar bekleyerek ve çekim yerinin iyileşmesi beklenmelidir. İmplantlar yapıldıktan sonra protezler için ne kadar beklenir? İmplant operasyonundan sonra implantın çene kemiği ile bütünleşmesi için 2-6 ay kadar beklenmesi gerekmektedir. Eksik her diş için bir implant gerekir mi? Her eksik diş için 1 implant gerekmez. Ağız içinde aynı bölgede birden fazla eksik diş var ise iki implant 3 protez diş yapılması için imkan sağlayabilir. İmplant tedavisinin avantajları nelerdir? İmplant uygulaması sonrası yapılan protezler doğal dişe en yakın yapıyı oluştururlar. · Geleneksel protezlere oranla daha iyi çiğneme ve konuşma fonksiyonu sağlamaktadırlar. · Diğer protezlere oranla daha estetik görünüme sahiptir. · İmplantlar sayesinde diş eksikliği yandaki sağlam dişlere dokunulmadan giderilebilmektedir. · Total protezlerde tutuculuğun artmasını sağlar. Şöyle ki, özellikle alt çene total protezlerinin tutuculuğu çok azdır. Bu nedenle hastada yeterli kemik seviyesi olmasa bile, alt çeneye 2 implant yerleştirerek, tutuculuk artmaktadır. Diş implantının ömrü ne kadardır? İmplantların ömür boyu sorunsuz kaldığı gözlemlenmiştir. Ancak, implantların ömrünün uzunluğunu etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunların başında hastanın ağız hijyenine ne kadar önem verdiği gelir. İmplantların bakımı ve temizliği nasıl olmalıdır? · Her gün en az 2 kere protezlerinizi doğru bir şekilde fırçalamanız gerekmektedir. Etkili fırçalama teknikleri hakkında doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz. · Diş aralarını ve implantınızın çevresinde biriken yemek artıklarını ortamdan uzaklaştırmak için ara yüz fırçası ya da diş ipi kullanmanızda fayda var. · Ağız hijyeninin sağlanması için gargara ya da ağız duşu kullanabilirsiniz. İmplantların alerji ya da kanser yapma riski var mı? İmplantların alerji ya da kanser yapma olasılığı yoktur. İmplant uygulamaları pahalı bir tedavi midir? İmplant uygulamaları ilk bakışta pahalı bir tedavi olarak düşünülse de, hastaya sağladığı avantajlar (konfor, estetik) açısından pahalı bir tedavi olmadığı kanısındayız. İmplant operasyonundan önce sürekli kullanılan ilaçlar var ise bırakılmalı mı? İmplant operasyonundan önce sürekli kullandığınız ilaçlarınızın bazılarını doktorunuzun kontrolünde birkaç gün bırakmanız gerekebilir. Bu nedenle doktorunuz ve diş hekiminizin operasyon öncesi iletişim halinde olmasında fayda var. İmplant destekli bir protezi gece çıkartmak gerekir mi? İmplant destekli protezler 2 çeşittir. Birincisi, implant üstü sabit protezlerdir ki bu protezleri çıkartmanız mümkün değildir. İkincisi ise total diş eksikliğinde, halk arasında damak da denilen total protezlerin ağızda tutuculuğunu arttırmak için yapılan implant destekli protezlerdir ki bu çeşit protezleri gece çıkartmanız ağız hijyeniniz açısından faydalı olacaktır. İmplant destekli protezler yenilenebilir mi? İmplant destekli protezler, tabii ki yenilenebilir. Yenilenme süresinde, daha önce yapılmış implantlar(vida bölümü) ağızda kalmaktadır, sadece implant üstüne yapılan protezler yenilenmektedir. İmplant destekli protezlerin de diğer protezler gibi birer ömürleri vardır. Protez bakımına ve ağız hijyeninize özen göstererek protezlerinizin ömürlerini uzatabilirsiniz. Dental implantlar sigara kullanan kişiler için önerilebilir mi? Sigara ve alkol kullanımı implant operasyonları sonrası iyileşme süresini uzatmakta ve süreci zorlaştırmaktadır. Bu nedenle en azından iyileşme sürecinde bu hastalarımızdan sigara ve alkolden uzak durmalarını istemekteyiz. İmplant operasyonundan sonra iyileşme ve bekleme süresinde dişsiz mi kalınıyor? Hastalarımız bu süreyi dişsiz geçirmek zorunda kalmıyor. İmplant operasyonu sonrası protezler yapılana kadar beklenen süre için hastalarımıza geçici protez yapıyoruz. Operasyondan ne kadar süre sonra sosyal hayata dönülür? İmplant operasyonundan hemen sonra normal hayatınıza dönebilir, 1 ya da 2 gün sonra da işe gidebilir.

İMPLANT DİŞ NEDİR? Read More »

Size yardım etmek için buradayız.
Size uygun tedaviyi bulmak veya daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez. Bu bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
 
Copyright © Uzman Diş 2024 Tasarım Ve Kodlama Dataçarşı Yazılım Tarafından Yapılmıştır
Son güncelleme tarihi 9.08.2024

İletişim Hattı:

444 38 94

Tacettin Veli Mahallesi, Özer Sokak38050 Merkez/Kayseri